Süper Lig’de haftaya damga vuran derbi | Fenerbahçe-Beşiktaş maç analizi.

 Süper Lig'in 10. haftasında oynanan Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde tam 7 gol atıldı. Karşılamada 3 puanı hanesine yazdıran taraf Beşiktaş olmuştu. Kısa bir maç analizi yapalım.

 

Kadrolar.

Kadrolara bakıldığında iki takım da ne kadar sakatlık sıkıntısı yaşasa da ideal kadrolarından ve dizilişlerinden sapmamaya çalıştı. Fenerbahçe geçen haftaki Gençlerbirliği maçındaki gibi 4-2-3-1’le sahaya çıktı. Ama kadroda birkaç değişiklik vardı. Geçen hafta sağ bekte oynayan Lemos bu maçta merkez stoper olarak oynadı ve sağ bekte Gökhan Gönül yer aldı. Ön tarafta da Mert Hakan Yandaş yerine Ozan Tufan değişikliği vardı. Son zamanlarda Covid nedeniyle çok fazla sıkıntı yaşayan Beşiktaş bu maçta 4-2-3-1’le sahadaydı. Beşiktaş geçen haftadan farklı olarak tek değişiklik yaptı. Hatırlarsanız geçen hafta sağ bekte Dorukhan Toköz oynamıştı. Bu hafta sakatlık dönen Rosier sağ bekte yer aldı.

 Maç.

Maç öncesinde Fenerbahçe’nin topa sahip olma oyunu oynayacağı ve Beşiktaş’ın da topu rakibe bırakarak kontratak oyunu oynayacağı tahmin ediliyordu. Böyle de oldu. Fenerbahçe maça topa sahip olarak başladı. Biraz da topa sahip olmaya mecbur oldu çünkü 4. dakikada erken gol yemeleri, skoru dengelemek için topa sahip olması gerekiyordu. Fenerbahçe topla oynarken çok fazla pas hatası yaptı ve topu rakibe kaptırdı. Çok fazla top kaybı olması savunmaya çok fazla yük bindirdi. Savunma oyuncuları erken gol yiyerek bir anda darbe almış oldu. Erol Bulut’un takımı Gençlerbirliği maçında ikinci ve üçüncü bölgede kısa paslar yaparak sonuca ulaşmışlardı. Takım bu maç da aynısını denedi. Caner Erkin’i kenarda bırakma sebebi de bence oydu. Ama bu seferki rakibin orta sahası kısa paslar için çok elverişli değildi. O yüzden bu oyun sistemi Beşiktaş’a karşı pek işe yaramadı. Aboubakar bireysel performansıyla top kayıplarından yararlanarak takımını öne geçirdi. İlk yarı her ne kadar 1-2 bitse de Fenerbahçe adına pek olumlu olmadı. Erol Bulut birkaç değişiklikle B planına geçti. Fenerbahçe’nin ikinci yarıdaki planı Caner ve Gökhan’ın yerden ve havadan ortaları ile oyun kurmaktı. Ama bence Cisse yerine Ademi’nin girmesiyle bu plan da pek işe yaramamış olabilir. Erol Bulut Cisse’nin hava topu üstünlüğünü bu oyun sisteminde deneyebilirdi. İki kanat beklerinin öne çıkmasıyla arkada 30 40 metrelik boşluklar oluşacaktı. Bu da Beşiktaş için önemli koz oldu. Atılan gollerde de gördüğümüz gibi Beşiktaş savunma hattının öne çıkmasından bolca yararlandı. Fenerbahçe’de oyuncuların bireysel performansları ne kadar şüphelendirse de Beşiktaş’ta tam tersi oldu. Oyuncular harika bireysel performanslar izletti. Rıdvan, Ghezzal, Mensah ve Aboubakar’a ayrı bir parantez açmak lazım. Rıdvan derbi için biraz tecrübesiz olmasına rağmen iyi iş çıkardı. Ghezzal Türkiye’ye geldiğinden beri en iyi performansını gösterdi. Dar alan performansı ile fark yarattı. Maçın Yıldızı bence Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın. Diğer büyük maçlarda olduğu gibi bu maçta da iyi bir ana plan vardı. Bu da Beşiktaş’a galibiyeti getirdi. Fenerbahçe topa sahip olmasına rağmen üretim anlamında sıkıntı yaşadı, bu da onlara dezavantaj olarak geri döndü.

 

Sonuç.

Sergen Yalçın yönetimindeki Beşiktaş, Trabzonspor ve Başakşehir maçından sonra bir büyük maçtan daha galibiyetle ayrıldı. Hem de savunma hattında eksikleri olmasına rağmen. Sergen Yalçın Ole Gunnar Solskjær’in ilk sezonu gibi büyük maçları seviyor ve ana planı muazzam işliyor. Fenerbahçe hücumda sıkıntılar olmasına rağmen savunma anlamında bu maça kadar iyi işler çıkarmıştı. Bu maçta beklenmedik savunma problemi de ortaya çıktı. Erol Bulut hücumda doğru oyun sistemini oturtursa savunma problemi de ortadan kalkacaktır. Derbi anlamında büyük kayıp oldu diyebiliriz ancak önümüzde oynanması gereken 30 hafta var.