Ana içeriğe atla

Nitelikli

Klopp - Mourinho karşılasması. | Liverpool - Tottenham Maç Analizi.

  Premier Lig’in 13. Haftasında ligin iki formda takımı karşı karşıya geldi. Uzun zamandır evinde yenilmeyen Liverpool, Tottenham’ı ağırladı. Bu sezon tüm Top-6 maçlarında puan almayı başaran Mourinho’nun bu maçta nasıl tercihler yapacağı ve Klopp’un nasıl karşılık vereceği merak konusuydu. Maçı son dakikada koparmayı başaran son şampiyon Liverpool, bu galibiyetle birlikte liderlik koltuğuna oturmayı başardı. Maçın kısa bir analizini yapalım.   Kadrolar. Ev sahibi Liverpool klasik 4-3-3 dizilişi ile sahaya çıktı.   Jürgen Klopp geçen hafta puan kaybettikleri Fulham maçındaki kadrodan farklı olarak tek değişiklik yaptı. O maçta sakatlanan Matip’in yerine daha önce Liverpool’un Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı maçlarda dikkatimizi çeken Rhys Williams sahaya çıktı. Son zamanlarda çok fazla sakatlıklarla boğuşan takım, formda olan oyuncusu Jota’yı da kaybetti. Jota’nın sakatlığı ile birlikte takım bir süre 4-4-2, 4-2-3-1 dizilişini kullanamayacak gibi duruyor. Tottenham ise sürpriz yaparak

Kuzey Londra derbisi | Tottenham-Arsenal maç analizi.

Premier Lig’in 11. Haftasında Kuzey Londra derbisini izledik. Tottenham evinde Arsenal’i kabul etti. Maçı Son ve Kane’in golleriyle 2-0 kazanan ev sahibi, uzun zaman sonra stada gelen taraftarlarını mutlu bir şekilde evlerine yolladı. Mourinho’nun takımı bir Top-6 maçında daha puan almayı başardı ve liderlik koltuğuna yerleşti. Bugünkü yazımda maçı kısa bir şekilde incelemek istedim.



 

Kadrolar.

Ev sahibi Tottenham maça klasik 4-2-3-1 dizilişi ile çıktı. Maç kadrosunda bir tane sürpriz değişiklik vardı. Maça kadar hiçbir sakatlığı olmayan Ndombele sürpriz bir şekilde kadroda yoktu. Oyuncu kendini iyi hissetmediği için maç kadrosundan çıkarılmış. Yerine uzun zamandır ilk 11de oynamayan Lo Celso vardı. Bunun dışında Son ve Bergwijn bu kez orijinal pozisyonlarında maça başladı. Hatırlarsanız Manchester City maçında Son sağ kanatta, Bergwijn ise solda başlamıştı. Bu sefer tam tersi oldu. Arsenal da 4-2-3-1 dizilişi ile sahaya çıktı. Arteta geldikten sonra takım uzun süre 3-4-3 dizilişi ile oynuyordu. Fakat Aston Villa maçından beri Arteta 4’lü savunmayı sık kullanmaya başladı. Bu maça da öyle başladı. Hoca bu maçta Aubameyang’ı forvette kullandı. Daha önce Aubameyang’ı sık sık kanatta kullanırdı ve forvette Lacazette oynardı. Bu maç Lacazette 10 numara gibi oynadı. Aubameyang’ı ise son 5 6 maçtır forvette oynatıyor.

 

Maç.

Tottenham maça yine topu rakibe bırakarak başladı. Arsenal topa daha çok sahip oldu. Maç sonu istatistiklerine göre topla oynama yüzdeleri 31% - 69%. Mourinho’nun takımı daha önceki Top-6 maçlarındaki gibi rakibi iyi savunarak kontra kovalamayı tercih etti. Daha önce bu plan çok işe yaramıştı. Bu plana göre bakarsak Tottenham’ın ilk hedefi erken dakikalarda gol bulmak. Ligde erken gol yemek istemeyeceğiniz takımlardan biri muhtemelen Tottenham’dır. Çünkü Mourinho’nun takımı 1-0, 2-0 gibi skorları maçın sonuna kadar iyi koruyabiliyor. Bu sezon bunları birkaç kez gördük. Bu maçta da erken gol bulmak önemliydi. Arsenal ilk dakikalardan itibaren paslarla rakip sahaya yerleşti. Arteta kanat beklerini öne çıkarmakta ne kadar çekinse de onları hücuma dâhil ederek ortalar yaptırdı. İlk 10 dakika Tottenham hücumda hiç üretim yapamadı. Ancak bir Arsenal atağının dönüşünde ev sahibi rakibi çok önde yakaladı. Bellerin hücuma katılınca arkada boşluklar oluştu ve ev sahibi onun boşluklarından yararlanarak kontraya çıktı. Kane orta sahadan sol kanattaki Son’a uzun top yolladı. Güney Koreli oyuncunun içinden bir Ronaldo çıktı. Kaleciyi biraz önde yakaladı ve ceza sahasının dışından bir vuruş denedi. Şans da yanındaydı ve özel bir gol attı. Mourinho rakibin hatalarını kullanarak yine istediği bir erken golü bulmayı başardı. Bundan sonra yapacağı tek şey savunmaktı. Manchester City gibi yaratıcı bir takıma karşı kusursuz savunma yapan Tottenham, üretmekte zorlanan bir Arsenal’i savunmakta çok da zorlanmayacaktı. Arsenal ilk yarının sonuna kadar beklendiği gibi rakip savunmaya yerleşti ve üretmeye çalıştı. Tottenham öndeki oyuncuları Lo Celso ve Bergwijn’ı arkaya çekti ve bek gibi kullandı. Böylelikle 6-2-2 gibi bir diziliş ortaya çıktı. Arsenal’de ise arkada sadece 2 tane stoper bekledi ve 8 oyuncu ile hücuma çıktı. Arsenal maçı kazanmak için hata yapmadan üretmek zorundaydı. Hata yaparlarsa kontra tehdidi ortaya çıkacaktı ve maçı tamamen kaybedecekti. Arsenal merkezden girmeye çalıştı ancak Tottenham merkezi çok iyi savunuyordu. Sonra Arteta orta yapmayı denedi. Birkaç kez başarılı oldu ancak golü bulamadı. İlk yarının sonunda Arsenal yine önde yakalandı. Ev sahibinin 4 hücumcusuna karşı Arsenal sadece 2 kişi ile yakalanmıştı. İş orda bitmişti zaten. Son’dan harika bir asist geldi ve Kane topu tavana vurarak skoru 2-0 yaptı. İkinci yarıda Mourinho, Ben Davies ve Rodon gibi stoperlerini sahaya sürdü ve 6lı bir savunma hattı ortaya çıkardı. Arsenal bundan sonra üretmekte daha da zorlandı ve oyundan koptu.

 


Sonuç.

Tottenham’ın Top-6 takımlarına karşı yaptığı plan bu maçta da işledi ve galibiyeti getirdi. Maçta erken dakikalarda gol bulmak ev sahibi için önemliydi. Son Heung-Min olağanüstü iş yapınca planın 50% ’si bir anda işlemiş oldu. Kane & Son işbirliğini ligde birkaç maçtır görmüyorduk. Bu maçta takımın önemli hücum silahları olan Kane ve Son iş başındaydı. Mourinho liderlik yarışında bir galibiyeti daha cebine koydu. Önümüzdeki haftalarda takımı zorlu Liverpool deplasmanı bekliyor. Bakalım Mourinho’nun takımı bu maçta neler yapacak. Arteta’nın Arsenal’daki koltuğu uzun zamandır sallanıyordu ve bu maçı kazanamazsa takımdan gideceği basında konuşuluyordu. Maçı kazanamadılar ve bu mağlubiyetten sonra takım ligde 15. sıraya yerleşti. Takım hücumda uzun zamandır üretim sıkıntısı çekiyor. Üretemedikleri gibi savunmada da hata yapan bir takım görüyoruz. Onun için yakın zamanlarda radikal kararlar gelebilir. Bir büyük takım için gerçekten üzücü bir durum..  

 

Yorumlar

Popüler Yayınlar